Kurak Günler – 1: “Distopyanın Türkiye versiyonu” – Selim Eyüboğlu
Senaryosunu ve yönetmenliğini Emin Alper’in üstlendiği Kurak Günler 26 Nisan 2023’de Türkiye, Fransa, Hollanda, Hırvatistan, Almanya ve Yunanistan’da gösterime giriyor. Selim Eyüboğlu Radargazete için kaleme aldı.
Muhtemelen her şey yeni atanan naif bir savcının hediye edilen bir kutu baklavayı kabul etmesiyle başlıyor. Elini verirken kolunu kaptırmak misali savcı Emre çevre ileri gelenleriyle profesyonelce bir mesafe korumaya çalışırken kendini rüşvetçi, şantajcı, ‘’çakal’’ iş adamlarının ve politikacıların girdabına çekilmiş buluyor.
Kurak Günler adeta birbiriyle iç içe geçmiş iki film gibi. Bir yandan tuzağa düşürülen bir karakter: Ayağının tozuyla taşranın en forslu kişilerini dahi gözaltına aldıran saygıdeğer Cumhuriyet savcısı bir gün kendini Sulukule ekibi kıvamında bir müzik, dansöz ve rakı sofrasında buluyor. Aynı gece dansöz dayak yiyip tecavüze uğruyor ve suçluları arayan savcının ta kendisinin bu saldırıdan sorumlu olduğu ima ediliyor. Dahası, telefonuna o geceye ait fotoğraflar gönderiliyor.
Diğer yandan tüm bu gelişmeler önemini kaybederek geri plana çekiliyor ve hayatları yutan obruklar, neredeyse karnavala dönüştürülen yaban domuzu avı, havaya sıkılan kurşunlar, her türlü fesatın simgesine dönüşen pala bıyıklı Şahin, gay olduğunu anlayınca Emre’ye sırtını dönen işbirlikçi hakim Zeynep ve kuraklığa çözüm arayışı üzerinden yapılan primler son derece karanlık bir Türkiye tablosuna dönüşüyor.
Bazen gerçek hayatın kendisi bir metafor hissi uyandırır, bazen de tersi. Kurak Günler’de her ikisi de birbirine dönüşüyor.
Selim Eyüboğlu Sinema eleştirmeni ve ögretim görevlisi. Kent Üniversitesi Film araştırmaları bölümünde Post-modern sinema üzerine tez yazarken bu dönemde Kent Institute of Art and Design ve London Central Polytechnic’de dersler verdi. Akabinde Varşova Üniversitesi Amerika Araştırmaları Merkezi’nde, Boǧaziçi Üniversitesi’nde, Bahçeşehir Üniversitesi’nde, Bilgi Üniversitesi’nde ve Paris 8 Üniversitesi’nde ögretim üyeliği yaptı. Akademik çalışmalarının yanı sıra sinema eleştirmenliği yapmakta ve “sinemasal fotoğraflar” üzerine çalışmaktadır.