Erdoğan, Orban ve Fransa seçimlerinin ikinci turu.
Ikinci turun ertesi günü, Marine le Pen partisinin Avrupa Parlamentosu’ndaki vekillerinin Orban’in kurduğu yeni aşırı sağ “Avrupa için Vatanseverler” grubunda yer alacaklarını duyurdu. Böylelikle AB projesine içeriden muhalefet etmeye çalṣan, Rusya’nın çıkarlarına hassas bu gruptaki vekiller sayısı çoǧalmıṣ oldu. Bu durum AB’ye kırgın Ankara’nın bugünkü Batı karṣtlıǧını besleyecektir.
Erdoğan, Orban ve Fransa seçimlerinin ikinci turu.
Yazının Fransızca versiyonu için bkz
Erdoğan’ın Fransız seçimlerinin ikinci tur sonuçlarından mutlu olduğunu düşünmek yanlış olacaktır. Bu memnuniyetsizlik sadece Marine le Pen’in aşırı sağ partisi RN (Rassemblemet National = Millî Toparlanma partisi) ile paylaştığı otoriter yönelimden* ve bu partinin yenilgisinden kaynaklanmıyor. RN Victor Orban’ın AB içinde güttüğü stratejide önemli bir piyon. Bu stratejide Fransız aşırı sağının kuvvetli bir baṣarı kazanması önemliydi. Erdoğan gibi Macaristan Başbakanı da Rusya’ya yaptırım uygulamaya devam eden bir AB üyeliğine rağmen Vladimir Putin’e sırt çevirmiyor.
Macaristan Temmuz 2024’ten beri AB başkanlığını yürütüyor. Buna rağmen Orban, AB pozisyonlarına ters düşen girişimlerde bulunmayı ihmal etmiyor. Örneğin, temsil etmesi gereken ortaklarına haber vermeden Vladimir Putin ile görüşmek üzere 5 Temmuz’da Moskova’ya gitti. Moskova’dan sonra Azerbeycan’ı (5 Temmuz) ve Pekin’i (8 Temmuz) ziyaret etti. Fransız gazeteci Pierre Haski 8 Temmuz’da France Inter radyosundaki programında “Daha sonra otoriter dostları olan Türkiye’nin Erdoğan’ıni ve Çin’in Xi’sini görmeye gitti” diye belirtiyor. Avrupa diplomasisinin başındaki Josep Borell, 5 ve 6 Temmuz’da Şuşa’da [Azerbaycan’da] düzenlenen Türk Devletleri zirvesine katılımı nedeniyle onu azarlıyor. Türkiye Cumhurbaşkanı’na yakın olan bu örgüt, Türkçe konuşan devletleri bir araya getiriyor. Örgüt 2009 yılında Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan ve Türkiye tarafından kurulmuştu. Macaristan 2018 yılında buraya gözlemci devlet oldu. Victor Orban böylece Ankara ile yakınlığını pekiştirmeye devam ediyor.
Macaristan başbakanı AB içinde aşırı sağcı vekillerden oluşan bir grup ortaya çıkarmaya çalışıyor. İngiltere’nin yaptığı gibi AB’den ayrılmak yerine, bir “blokaj azınlığı” oluşturup Avrupa Birliği’nin projesini içeriden baltalamaya çalışıyor. Amacı Avrupa entegrasyonunun derinleşmesine set çekmek ve özellikle Ukrayna’nın AB üyeliğine ulaşmasını engellemek.
RN de bu stratejide ona katılıyor.
Diğer yandan seçimlerin bu ikinci turunda hayal kırıklığına uğrayan Marine le Pen’in aşırı sağ partisi, faaliyetlerini AB içinde güçlendirmeyi amaçlıyor. Ikinci turun ertesi günü, 8 Temmuz’da, le Pen Avrupa Parlamentosu’ndaki vekillerinin Orban’in kurduğu yeni aşırı sağ “Avrupa için Vatanseverler” grubunda yer alacaklarını duyurdu. Marine le Pen ve Jordan Bardella, partilerinin Rusya yanlısı olduğu şüphesini alevlendirmemek için ikinci turdan önce bu kararı kamuoyundan saklamışlardı.
Bu ikinci tur Fransız seçiminin ardından Orban, Avrupa Parlamentosu’nda umduğundan düşük bir RN milletvekili sayısıyla yetinmek zorunda kalacak. Avrupa Konseyi’nde ise Fransız yürütmenin desteğinden mahrum olacak. Ancak Orban’ın AB’yi içeriden felç etme arzusu sönecek gibi değil. Bu irade bir öncelik olmaya devam edecektir.
Bu durum, on yıllardır Avrupa’nın kapısında bekleyip bir sonuç alamadığı için kızgın ve kırgın olan Ankara’nın işine gelecek ve Erdoğan’ın Putin’i yedekte tutma arzusuyla uyumlu olacaktır**. İçeriden kösteklenen bir Avrupa Birliği ise TC başkanının Batı karşıtı eğilimlerini besleyecektir.
Nora Şeni
*Le président turc Erdogan en visite en Hongrie pour rencontrer son allié Orban
** Nora Seni, “Russie Turquie Une compicité toxique” Hérodote 2023/3-4 (N° 190-191), pages 159 à 169